Hamit Turhan, Fanatik’te
Usta gazeteci Hamit Turhan, Fanatik gazetesine geri döndü. Amatör spora yaptığı katkı ile bilinen, bir çok ödüllü habere imzasını atan Hamit Turhan, Fanatik ekibi ile birlikte Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’la bir araya geldi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç: İnsan koltuğa bir şey katmalı
Genel Yayın Yönetmeni Necil Ülgen, Genel Yayın Koordinatörü Yalçın Uygun, yazar Hamit Turhan ve foto muhabiri Serkan Hacıoğlu’ndan oluşan FANATİK ekibi olarak Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın yanında 1.5 saate yakın kaldık. Bizim için kısa, her anı yoğun gündemle dolu Sayın Bakan için ise uzun sayılabilecek bu zaman diliminde elbette her şeyi konuşamadık. Ama elimizden geldiğince değişik konulara temas etmeye çalıştık. Bunlardan biri de yaklaşan federasyon başkanlığı seçimleriydi ve netameli konulardan biriydi. Netameli diyoruz çünkü, seçimler öncesinde yaşanan bir yüzde 15 tartışması vardı. Delegasyonun yüzde 15’inin imzasını alan başkan adayı olabiliyordu.. Ve bu süreç bizde şöyle işliyordu: Mevcut başkanlar, kendi başkanlıklarının bekası doğrultusunda delegasyon üzerinde baskı yaptıkları için kendilerine gerekli yüzde 15 imzayı birkaç dakika (!) içinde toplarken, karşılarına çıkacak adaylar ise bu imzaları toplamakta zorlanıyordu.
Danıştay’a başvuru yapıldı
İmza verecek delege baskı, sindirme, menfaat vb. nedenlerle korkuyordu! Dolayısıyla başkan ne kadar başarısız olursa olsun, ne kadar suistimal yaparsa yapsın koltuğunu korumaya devam ediyordu. Seçim yönetmeliğindeki bu maddenin değişmesi için yakın zamanda Danıştay’a başvuru yapıldı. Danıştay da yüzde 15 imza zorunluluğunu kaldırdı. Gelgelelim, Spor Genel Müdürlüğü (SGM), karar düzeltme (!) için bir üst kurula başvuruda bulundu. Başvuru şu anda üst kurulda ve ne zaman sonuçlanacağı belli değil. Yani kısacası, SGM’nin bu başvurusu sonucu mevcut statüko aynen devam edecek. Hemen hemen tüm federasyon başkanları Rio’ya gitmeden önce bu imzaları topladığı için de çeşitli nedenlerle aday olmayan az sayıdaki federasyon başkanı dışındakilerin tamamı, yeniden aday olacak ve büyük bir ihtimalle de seçilecek!
‘Uyan da oldu, uymayan da’
Bunu bildiğini bildiğimiz Bakan Akif Çağatay Kılıç’a şu soruyu sorduk, ‘Sayın Bakan, Paralimpik sporculara verdiğiniz yemekte başarısız federasyonlara şapkalarını önüne koymaları çağrısında bulundunuz… (Sayın Bakan diplomatik bir dil kullandığı için bu bize göre aslında istifa edin anlamına geliyor!) Sizin çağrınıza uyan başkanlar oldu mu? Seçimlerde neler yaşanacak? Yüzde 15 kuralı geçerliliğini koruduğuna göre eski sistemle mi seçime girilecek?” Bakan sözlerine şöyle başladı: “Benim davetime uyan federasyon da oldu, uymayan da!.. Uzun süreli başkanlıklar artık soluk kesiyor! Bakınız, ben olaya şu gitsin, bu gelsin şeklinde bakmıyorum. Daha geniş perspektiften bakıyorum. Olimpik Sporcu Merkezleri’nin sayısının artırılması, standartlarının uluslararası düzeye getirilmesi, iki olimpik enstitü kurulması, sporcularımızın daha iyi şartlarda yetiştirilmesi, spor mu, okul mu ikileminin ortadan kaldırılması, kulüplerimizden ve okullardan daha efektif şekilde faydalanılması, antrenörlerimizin yetiştirilmesi, tesislerin sayısının ve kalitesinin artırılması gibi konulara konsantre oluyorum ben.”
‘Şimdiden hazırlıklara başladık’
“2020 ve 2024’ün hazırlıklarına şimdiden başladık. Sporcuların yaptıkları spor dışında meslek sahibi olmalarını da sağlamaya çalışıyoruz. (Burada Servet Tazegül örneğini veriyor ve eşinin Almanya’da tekvando yaptığını ama aynı zamanda polis olduğunu söylüyor.) Bizde de mesela polisimiz, askerimiz atıcılıkla uğraşabilir. Bu kurumlarımızda doğal olarak bu potansiyel var zaten. Yelkenle, kürekle, güreşle, boksla uğraşan bir sporcu pekala avukat, mühendis olabilir. Bunun için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere diğer bakanlıklarla da çalışma içindeyiz. Bizim yapmak istediğimiz, mevcut sistemi çağdaş normlarla üst seviyeye taşımak, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek düzeye getirmek. Mevcut başkanlar ya da seçilecek başkanlar buna ayak uyduracaklar, uydurmazlarsa uydurmaları gerektiğini kendilerine hatırlatacağız!”
‘Hayır gözdağı değil…’
Burada sözünü kestik Sayın Bakan’a, ‘Bu bir gözdağı mı?’ diye sorduk. “Hayır gözdağı şeklinde algılamamak lazım” şeklinde cevap verdi ve devam etti: “Ben görev alan herkesin şuna dikkat etmesini isterim; Koltuk insana bir şey katmaz, insan koltuğa bir şeyler katmalıdır. Katmadığınız zaman zaten kendi camianızda başarısız damgası yersiniz. Öncelikle kendi camialarında başarısız bulunurlar ve elemine olurlar!” Kendisine, ‘Yani doğal seleksiyon mu!’ dedik, gülerek “Bir bakıma evet!” diye cevap verdi. ‘Bu durumda seçimler mevcut sistemle yapılacak ve değişen bir şey olmayacak gibi gözüküyor, bu duruma müdahale etmeyecek misiniz?’ şeklindeki sorumuzu ise “Bizim yüzde 10 oyumuz var, çok büyük rakam değil!” diye cevapladı. ‘Ama sayın Bakan, bazen yüzde 10, yüzde 20’lere hatta daha yukarılara çıkabiliyor!’ diyoruz, imalı bir şekilde, “Bilemem, bakıp göreceğiz!” diye yanıtladı ve sözlerini şöyle devam etti: “Seçimler mevcut sistemle devam edecek. Kim kazanacak, kim kaybedecek göreceğiz! Burada benim derdim, AK Parti olarak 14 yılda spora yaptığımız yatırımların geri dönüşünün sağlanması.”
‘2024’e aday değiliz ama 2028’e olabiliriz’
“2024 için aday değiliz, ancak 2028 için aday olabiliriz. Bu bir siyasi iradedir. Biliyorsunuz bizim organizasyon yeteneğimiz üst düzeyde. Rio çok kötüydü mesela. Biz onlardan daha iyisini yaparız”
Özerklik konusunda bir değişiklik olup olmayacağını, federasyon sayısının düşürülüp düşürülmeyeceğini sorduğumuzda da, “Bu konuda bir çok şeyi inceleyip önümüze koyduk. Seçimlerden sonra yeni bir statü için start vereceğiz. Bazı branşlar birleşebilir, federasyon sayısı düşürülebilir. Bunların hepsine seçimden sonra bakacağız” şeklinde cevap aldık. 2020 ve 2024 adaylığı konusunda bir irademiz olup olmadığı konusundaki sorumuzu da Bakan Kılıç şöyle yanıtladı: “2024’e aday değiliz ama 2028 için aday olabiliriz. Biliyorsunuz bizim organizasyon yeteneğimiz üst düzeyde. Rio çok kötüydü mesela. Biz onlardan daha iyisini yaparız. Bundan önceki adaylıklarımızda tecrübe kazandık.”
‘Bir karara varırız’
“Başta IOC olmak üzere uluslararası federasyonlarla ilişkiler, lobi çalışmaları, uluslararası kurullarda görev almalar, siyasi ilişkiler konusunda bir hayli deneyim sahibiyiz. Tesislerimiz de mevcut. Olmasa bile artık portatif tesis yapabiliyorsunuz. Adaylık için Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız oturup konuşarak bir karara varırız. Bu neticede siyasi bir karardır.” 2020 adaylığımız sürecinde, aynı yıl yapılacak Avrupa Şampiyonası adaylığımızın da olduğunu hatırlattık Sayın Bakan’a, “Acaba Avrupa Şampiyonası lehine bir irade koysaydık ve olimpiyat adaylığından çekilseydik daha mı iyi olurdu bizim için” diye sorduk. Bakan Kılıç da, “O dönem içerisinde görev yamadığım için bilemiyorum, detayları bilmediğim için bir şey söyleyemem” şeklinde
yanıt verdi.
‘Paralimpik’te büyük mesafe kat ettik’
“Paralimpik branşlarda kısa zamanda büyük mesafe kat ettik. Gerek sporcu, gerekse alt yapı konusunda her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Maddi, manevi olarak her zaman engelli sporcularımızın yanındayız”
Son olarak sözü Paralimpik Oyunları’na getirdik ve 3 altın, 1 gümüş ve 5 bronz olmak üzere toplam 9 madalya aldığımızı hatırlatarak, ‘Siz de birkaç gün yerinde izlediniz. İzlerken neler hissettiniz? Performansımızı nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki sorumuzu yönelttik. Sayın Bakan da yanıtladı: “İzlerken mutlu oldum tabi. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafenin azaldığını görmek beni sevindirdi. Paralimpik branşlarda kısa zamanda büyük mesafe kat ettik. Gerek sporcu, gerekse alt yapı konusunda her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Yeni tesisler zaten engelli sporcularımıza da hizmet edecek şekilde yapılıyor.”
‘Takım ruhu açısından önemli’
“Biliyorsunuz Aksaray’da sadece engelli sporcular için tesis yaptık. Yapacağımız olimpik enstitü olimpik sporcularla beraber paralimpik sporculara da hizmet verecek. Hepsi birlikte çalışacak. Takım ruhu açısından bu önemli. Ayrıca paralimpikteki kaynaşma olimpik kafiledekinden çok daha iyi. Motivasyonları üst seviyede. Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) bazı branşlarda yaptığı kalifikasyon çalışmaları var, biz de aktif bir şekilde bu çalışmaların içindeyiz.” ‘Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne (TMPK) Bakanlık olarak yardımda bulunuyor musunuz?’ sorumuzu ise şöyle cevapladı:
‘Masraflarını biz karşıladık’
“Evet bulunuyoruz. Rio’ya giden tüm kafilenin masrafları, sporcuların kıyafetleri, kiraladığımız özel uçakla gidiş-dönüşleri, tüm lojistik ihtiyaçları Bakanlığımız tarafından karşılandı. Maddi, manevi olarak her zaman engelli sporcularımızın yanındayız.” ‘Peki Türk sporu için önemli tavsiye kararları alan Merkez Danışma Kurulu’nda TMPK’dan neden bir temsilci bulunmuyor?’ sorumuza da Bakan Kılıç şu karşılığı verdi: “Bunlar önümüzdeki günlerde düzeltilecek şeyler.” Söyleşimizi bu şekilde noktalayarak Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a teşekkür ettik ve makamından ayrıldık. Umarız bize anlattığı plan ve projelerinin tamamını gerçekleştirir de, Türk sporunun geleceğine katkıda bulunur.