Bülent Tuncay, Sivasspor- Fenerbahçe maçını Karar için yorumladı:
Alman VAR hakemi
Süper Lig’de tarihi sezonun son virajına girilirken, 100 puan barajını kol kola geçeceklermiş gibi görülen ezeli rakiplerden Galatasaray kazanmış, Fenerbahçe’yi bekliyordu.
Fenerbahçe için sıkıntılı bir haftaydı. Favorilerinden biri olarak gösterildiği Konferans Ligi’nden çeyrek finalde elenmek Fenerbahçe üzerinde olumsuz bir etki yapmıştı. Penaltı kaçıran yıldızlarından teknik direktörüne kadar hemen herkesi hedef alan sert eleştiriler, Sarı Lacivertli takımı Sivas maçı öncesi yormuştu. Buna bir de son haftalarda başlayan stresi de eklersek Fenerbahçe’yi Sivas’ta kolay bir maç beklemiyordu.
120 dakikalık maçtan gelen Fenerbahçe yorgunluğuna rağmen maça baskın başladı ve oyunu Sivasspor yarı alanına yığdı. Ancak bu tempo, bal yapmayan arı misali sonuçlanmayan bir çabadan öteye geçemiyordu, bunun en büyük sebebi ise golcüsü Dzeko’da yaşanan düşüştü. Boşnak futbolcu enerjisi ve gayreti ile bölgesinde etkiliydi ama son haftalardaki gol atamama/kaçırma sorununu aşamıyordu. Kanatlardaki İrfan Can ve Tadic’in tempo düşüklüğü de eklenince ilk yarıda golü bulmak iyice zorlaştı.
Sivasspor, Manaj’ın iptal edilen ofsayt golü ile sürpriz yapabileceğinin işaretini verdi ama ileride çoğalamıyor ve Fenerbahçe savunmasını aşamıyordu. İlk yarıda bunun tek istisnası Uğur Çiftçi’nin Livakovic tarafından kornere tokatlanan uzaktan çektiği orta-şut karışımı vuruştu.
İlk yarının düşük tempolu ve sıkıcı futbolunun tek güzelliği Fred’in müthiş golüydü. Son haftalarda, sezon başındaki oyunundan iyice uzaklaşan Fenerbahçe’de her hafta bir yıldızın sahne alıp golü bulma geleneğini bu kez Fred sürdürdü. Fenerbahçe, Fred’in nefis golüyle soyunma odasına 1-0 üstün girdi.
Maçın ikinci yarısı da düşük tempoda başladı. Fenerbahçe vitesi yükseltmiyor/yükseltemiyor, rakip kale üzerinde baskı ulaştıramıyordu. Bu anlarda gelen Sivasspor golü Fenerbahçe’yi şoka soktu. Ferdi Kadıoğlu’nun kanadından gelen Koita, etkili bir verkaçla Fenerbahçe savunmasının arkasına sarktı, net bir vuruşla da Livakovic’i avladı.
İsmail Kartal maça konsantre olamayan takımın üzerindeki ‘ölü toprağını’ atmak için Cengiz Ünder- Mert Müldür ikilisini sahaya sürdü. Ancak Fenerbahçe’de bir kıpırdanma yoktu. İsmail Kartal 70. dakikada bir türlü gol vuruşunu yapamayan Dzeko’yu çıkardı, Serdar Dursun- Batshuayi ikilisini sokarak çift forvete döndü. Ancak forveti besleyecek etkili bir orta saha yoktu. Tadic eski formunun çok uzağındaydı, Fred beklenen ara pasları atamıyordu. İsmail Kartal son haftalarda birçok maçta işe yarayan oyuncu değişiklikleri ile takımı canlandırma formülü bu kez işleyecek gibi görünmüyordu.
Sivasspor iyice geri çekilmiş, beraberliği korumaya çalışıyor, Fenerbahçe bu etten duvarı aşmak için formüller arıyordu. Bu anlarda kilidi açan yine İrfan Can Kahveci oldu. Fred’e yapılan faulde hakem avantaj kuralını uyguladı, atağı geliştiren İsmail Yüksek ortaladı, İrfan Can da gelişime vurdu ve Ali Şaşal’ı bir kez daha avladı. Ancak Sivasspor maçı bırakmamış, teslim olmamıştı.
Maçın kaderini yine bir penaltı belirledi. Bu kez karar Fenerbahçe’nin aleyhineydi. Alman VAR hakemi Brand, hakem Cihan Aydın’ın vermediği penaltıyı verdi. Atışı Sivasspor’un süper golcüsü Manaj kullandı, skora tekrar eşitliği getirdi.
Fenerbahçe, İrfan Can liderliğinde galibiyet için uğraşıyordu. Sarı Lacivertliler işi yine son dakikalara bırakmış, 90 dakikada yapmadığı tempoyu 10 dakikalık uzatmaya sığdırmaya çalışıyordu. Ama bu kez olmadı. Haftalardır devam eden geriden gelip kazanma zinciri kırıldı.
İsmail Kartal en kritik anlarda kritik bir hata yaptı. Savunmadan bir oyuncu yerine, uzatmanın en gayretli ismi olan, üç puan için en çok savaşan ve skor üretebilecek isim olan İrfan Can’ın çıkarılması uzatmaya eklenen 5 dakikalık uzatmada bir mucizenin gelmesini engelledi.
Sonuç olarak Fenerbahçe, son 5 haftaya girilirken şampiyonluk yarışında ağır bir yara aldı. Türkiye Kupası, Süper Kupa, Konferans Ligi’nden sonra tek hedef olan ligde de hedef şaştı. İsmail Kartal ve öğrencileri stresi yönetemedi ve bu kez galip gelemedi. Zaten tüm bir sezona yayılan son anlarda kazanmak sürüdürülebilir bir durum değildi. Artık fark 4 ve Fenerbahçe’ye kalan maçlarını kazanması yetmeyecek. Bu oyun ve takımın bu psikolojisi ile ibreyi tersine döndürmesi de kolay gibi gözükmüyor.
