Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, sarı-kırmızılı kulübün bir önceki başkanlık dönemine dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
“5-6 haftalık süreniz kaldı. Gönül isterdi ki devam etseydiniz” yorumu üzerine, “Ben yine Galatasaray’ın, sporun içindeyim, aday falan değilim. 210 gün için geldim, 210 gün sonra bırakacağım diye söz verdim. Tüzüğün hükümlerine sadık kaldım. Sözümü tutmazsam Duygun olamam. Kamuoyunun nezdinde de Duygun olamam” dedi.
SİZİ BAŞKAN YAPAN KOŞULLAR NASIL OLUŞTU?
“G.SARAY UÇAĞINDAN PARAŞÜTLE ATLADI”
“Galatasaray başıboş durumdaydı. Tüzük hükümleri çiğneniyordu. Tüzükte belli, iki kere süre uzatmaya gidildi. Daha sonra 5 yıla çıkartıldı. Buna engel olmak için geldik. Bana bir hikayeyi hatırlatıyor bu, gazetelerde çıkan düşen uçağı biliyorsunuz. Galatasaray uçağının pilotu da Alplerin üzerinde parüşütle atladı. Uçağın içinde bulunan Galatasaraylılar da dümene geçip, uçağı indirdik.“
“SORUMLU OLMAKTAN KAÇAMAZSINIZ”
“Sayın Aysal, Galatasaray’ı bırakıp gitti mi? ” sorusuna ise Yarsuvat şu yanıtı verdi, “Ben öyle düşünmüyorum. Siz de düşünün, bir şöfor neden yolda giderken, otobüsü bırakıp gidiyor. Galatasaray için sorumluluk altına girdik. Benimle beraber 15 kişi girdi. Bu Galatasaraylı olmanın bir sonucu. Sorumlu olmaktan kaçamazsınız. Uçak piste indi. 23 Mayıs’ta ekip değişecek. Uçaklarda ekipler, belli süre çalışırlar, ondan sonra yeni ekip gelir o uçağı alıp gider. Uçağı kaldırırken de zorlanmaz. Galatasaray’ın durumunu biz açıkladık. Şeffaf olmak zorundayız dedik. Şimdi herkes Galatasaray’ı tartışıyor. Başarıya odaklanmış iseniz şeffaf olacaksınız. Başarıyı kaçırdığınız zaman Galatasaray da bitiyor. Türkiye’de Gençlerbirliği hariç herkesin borcu var.”
“GALATASARAY’IN 2016 TEHLİKESİ YOK”
Galatasaray’ın içinde bulunduğu mali durumla ilgili ise Yarsuvat, “Galatasaray obez bir çocuktu. Kadroları şişmişti, kadroları indirdik. Ama daha da inmesi gerek. O obezliğin 200 kişiye inmesi lazım. Bunu zamanda masraftan da kaçması lazım. Biz bunları kıstık. Kıstığımız zaman çok eleştiri aldık, ama bunu yapmak zorundaydık. Mesela, ‘Galatasaray UEFA kriterlerine uymaz ‘deniyor, hayır uyar. Biz onu sağladık. 2016 tehlikesi vardı, ama yok. Avrupa Kupaları’na katılmama şansı şampiyon olamazsak var. (gülüyor)” ifadelerini kullandı.
Galatasaray’ın geçen yıl play-off son karşılaşmasında Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak ise Başkan Duygun Yarsuvat, “Yanlış manevraydı. Galatasaray, hiç bir ortamda sahaya çıkmamazlık yapamaz. Çıkar, olayı herkes görür ve o zaman çekilir. Olay olmadan, ‘Olay çıkacak onun için gelmiyorum’ derse; Galatasaray haksızdır. Galatasaray rest çekmez. Hele, ‘Hakemi değiştirmezsen gelmem’ diyemez. Haklılığını ispat etmeli. Rest çekemez. Büyük kulüpler rest çekemez. Siz de rest çekemezsiniz” yorumunu yaptı.
Fenerbahçe’nin, “Kafileye yapılan saldırının failleri bulunmazsa maçlara çıkmam”açıklamalarını da rest olarak nitelendiren Yarsuvat, “O da bir rest. O resti yapamazsınız. Nasıl bir takımın geleceğini, ‘ben çıkmam’a getirebilirsiniz. Oyuncuları bırakın, seyircilerin sempatisi veya empatisi var. Bunu nasıl yaparsınız? Kaç milyon Fenerbahçe taraftarı var. 25 milyon seyircimiz var. 25 milyon hakkında karar veremezsiniz. Bu yanlış; bizimkilerin ki de yanlış. Bir nevi idaresizlik. Acizlik. Bazı kişiler var, başkanın kararı değildir, bazı kişilerin telkinidir diyor” ifadelerini kullandı
Galatasaray basketbol takımının bu sezon çok büyük mali engellerle boğuştuğunun hatırlatılması üzerine de Duygun Yarsuvat, “Arroyo 4.5 milyon dolar aldı gitti. Gitmesinin nedeni de; 500 bin dolar istedi. O da rest çekti. 300 bin Dolar’ı verdik, ‘200 bin Dolar’ı da sonra veririz’ dedik. Yunanistan’la bir anlaşma yapmış denildi; ama Porto Riko’da bir kulübü satın almış. Bizim paralalarımızla aldı. Biz çok açılmışız. Basketbolu çok severim. Heyecan da veriyor. Hızlı oynanmaya başlandı. Fakat Galatasaray için maliyeti çok fazla. Amatör spor ama 5 liraya seyretmeye gidiyorsunuz. Maç başına aldığımız para, harcadığımız parayı karşılamıyor. Yer silicileri var, sucular var, spiker var. O bağırma bile para. Fenerbahçe bizden çok büyük yatırım yaptı. Biz onun yarısı kadar 30 milyon Dolar yatırım yaptık. O bile more than enough (yeterden fazla). 20 bin kişi önünde oynarsan getirisi var, ama 200 veya bin kişi önünde oynarsan getirisi yok” dedi.
Yarsuvat, “Türk oyucnulardan müteşekkil bir basketbol takımı olması lazım. Daha düşük bütçelerle, para girdikten sonra artık ruh oynamıyor. Parasını aldıktan sonra oynar. Taraftar da oynanmasını ister ama ben de çok şey isterim. Ama onların da gelip taşın altına elini koymalı” diyerek sözlerini bitirdi.
“Yönetenler sizin gibi olsa Türk futbolunda sorunlar kalmaz” yorumu üzerine Galatasaray Başkanı, “Nasıl davrandığımı ben bilemiyorum. O benim tabiatımda mevcut. Esasında kavgacı bir insandım. Başkan olduktan sonra kavgacı yapımı bıraktım. Kimseyle kavga etmiyorum. Böyle daha iyi oluyor. İki kulübün arasındaki çekişmeye karşıyım. Mesela Fenerbahçeli, Galatasaraylı ve Beşiktaşlı bir araya gelip konuşuyoruz. Birbirimize karşı sadece saygımız var. Neden sahaya gidip birbirimize düşman olalım. Neden bir takım insanlar öldürmeye kalksın. Bu bir hastalık. Hastalığı teşhis edip çaresini bulmak lazım” ifadelerini kullandı.
Türk futbolundaki düşmanca tavırlar konusunda ise Yarsuvat, “Takımlar arasındaki düşmanlığın bitmesi için bir başlangıç yaptım; ama vaktim yetmedi. Bunun gerçekleşmesi için her şeyi yapmaya hazırım. Bu sezon Süleyman Seba sezonu. Neden; çünkü bu tartışmalara girmemesinden dolayı” dedi.
“3 TEMMUZ YORUMUM BAŞKA YERLERE ÇEKİLDİ”
Kendi camianızdan ve taraftarınızdan aldığınız eleştiriler oldu. Bundan 3 Temmuz süreciyle düşünceleriniz ve derbiden sonra gelenek bozulmadı eleştireliri sizi üzdü mü?” sorusuna ise Yarsuvat “Yanlış eleştirilerdi. Olayı bilmeyenler bu eleştiriyi yaptı. Ceza hukukçusuyum. 3 Temmuz süreciyle ilgili olarak şunu söyledim; ‘3 Temmuz sürecinde şikenin yapıldığını veya yapılmadığını bilmiyorum buna mahkeme karar verir. Ama bu suça kararı Özel Yetkili Mahkemeler vermemelidir’ dedim. Bu başka yerlere çekildi. Onun için, ‘Bu bir komplodur’ dedim. Dosyayı incelemedim. Burada silahlı örgüt var denildi. Sonra mahkeme kararında, ‘örgüt var, silah yok’ dendi. Örgüt var, silah yoksa; bu örgütsel suç değil, asliye hukukta yargılanacak bir şeydir” yanıtını verdi.
“OYUNA GELDİM, KENDİME KIZIYORUM”
Duygun Yarsuvat, Fenerbahçe’ye yenildikleri maç sonrası yaptığı “Gelenek bozulmadı” açıklamasını da detaylandırırken, “Fenerbahçe maçı sonrasında çıkış için yönetim kurulu arkadaşlarımızla asansöre bindik. Kalabalık bir alanda muhabir arkadaşımız da sıkışık bir vaziyette bizimle birlikteydii. Muhabir; ‘Merhaba, üzgün müsünüz?’ dedi. ‘Ya sen?’ dedim, ‘Ben çok üzülüyorum, gelenek bozulmadı değil mi?’ cevabını verdi. ‘Neden üzülüyorsun sen Fenerbahçeli değil misin? Gelenek bozulmadı mı’ diyorsun yani’ dedim. Ama asansörden aşağı inene kadar sosyal medyada bu olay patladı. Bu olayın hemen ardından hepimizin bildiği Papa örneğini verdim. Papa, New York’a gitmiş. Gazeteci, ‘geneleve gidecek misiniz’ diye sormuş. Papa da, ‘New York’ta genelev mi var?’ diye sormuş. Ertesi gün manşetlerde, “Papa genelevi sordu” haberi çıkmış. Gazeteciye değil kendime kızıyorum. Böyle bir oyuna gelmemem gerekirdi. Bunu bildiğim halde yaptım. Sonuçta başarılı bir gazetecilik örneği” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe kafilesine yapılan saldırı hakkında sert ifadeler kullanan Galatasar ay Başkanı Duygun Yarsuvat, “Bu olayı anında öğrendim. Teknoloji, sizin cep telefonunuza bunları getiriyordu. Misafirlikteydim ve orada hemen bir metin hazırlayıp GS TV’ye yolladım. Çok sersemce yapılmış bir hareket. Bu neden yapıldı, bilemiyorum. Fenerbahçe, Avrupa’da ses getiren bir kulüp. Bu Türkiye’yi zor duruma sokmak için yapılmış bir terörist hareket olabilir. Gerizekalıca ve aptalca da yapılmış fanatik bir saldırı olabilir. Bu olayı yapan da insan olamaz. Eğer ikincisiyle çok ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekiyor. Fanatizim buna sebebi olmuşsa; bunun müsebbibi biz yöneticiler, siz gazeteciler, oyunculardır. Niye seyirciyi almıyorum; çünkü onları tahrik eden bizleriz. Biz yönetici olarak abuk subuk söylemler yapmamamız lazım” diye tepki gösterdi.
“Bizde ve Amerika’da şiddet kültürü var” diyen Başkan Yarsuvat, “Futbolcuların birbirlerine yakın olmaları gerekir. Aynı şovdan hayatlarını kazanıyorlar. Manchester United-Manchester City maç sonunda oyuncular birbirlerine sarıldılar ve birbirlerini tebrik ettiler. Kendi kendime düşündüm, ‘Biz niye bunları yapamıyoruz? Niye birbirizimin yüzüne küfür ediyoruz? Neden yanlış yapıyoruz?’ diye. Biz, biraz şiddedet dayalı kültürün sahibiyiz ama bunu ortadan kaldırmalıyız. Çünkü kültür öğrenilir. Bunu kaldırdığınız zaman öğrenme de biter” ifadelerini kullandı.
Futbol Federasyonu’nun olayları yönetmesiyle ilgili olarak da Duygun Yarsuvat, “Bir hafta ara verilmesine çok taraftarım. Bu olayın dehşet verici yönlerine dikkat çekilmek için yapılmış bir olay. Bu hafta maç oynanmadı. Herkes buna yöneldi. Kadınlar haftası, erkekler haftası, babalar-analar günü, sevgililer günü… Bunlar kamuoyunun dikkatini çekmek için yapılmış günler. Biz de buna dikkat çekmek için yaptık. Ama sadece bununla sonuç alınmaz. Cezanın işe yaradığını hiç düşünmem. Bundan önce idam vardı, adam öldürme var mıydı? Her yerde vardı. Demek ki caydırıcılığı yok. Cezayı ağırlaştırdığınız vakit hakim de o cezayı vermek istemez. Bu kültür. Eğitim değil. Eğitim çok farklı bir şey. Adam doktora yapar ama karısını döver. Bu eğitimle olacak şey değil. Karısını döven adamı bilin ki babası da annesini dövmüştür” dedi.(ntvspor)