Galatasaray hücum edince var oluyor…
Galatasaray, Kasımpaşa karşısında çok önemli bir üç puan aldı. Belki de sezonun en ilginç ve zevk veren mücadelesi oynandı bu karşılaşmada…
Maç boyunca iki takım da oldukça fazla gol pozisyonu buldu. Kasımpaşa devreyi 2-0 kapatmasına rağmen 13 dakikada 3 gol yiyerek maçı 3-2 kaybetti.
Hamza Hamzaoğlu’nun güzel bir tarafı var, inatçı ve egosu yüksek bir insan değil. Belli ki çevresini dinliyor. Bir hafta önce Başakşehir karşısında 2-0 önde iken, Yasin’i çıkartmış ve maç 2-2 bitmişti. Bu maç sonrası çok eleştiri aldı, Yasin çıkar mı? diye. Bu maçta ise bütün bu eleştirileri ciddiye almış ve değişiklikler konusunda daha dikkatli davrandı…
Bu ligde 3 büyükler ile diğer takımlar arasında uçurum oluşmaya başladı. Kasımpaşa boşuna farklı mağlubiyetler almıyormuş. Teknik Direktör değişikliğine rağmen ve 2-0 öne geçmesine rağmen 13 dakikada 3 gol yemeyi başardı.
Galatasaray hücum ederken çok etkili, aynı şeyi defansta söylemek pek mümkün değil. Bizim futbolumuzun tipik hastalığı da bu zaten ya hücum etmeyi bilmiyoruz ya defans yapmayı. İkisini bir arada yaptığımız çok nadir oluyor…
Bundan sonra gözler Fenerbahçe-Beşiktaş, Galatasaray-Beşiktaş ve Trabzonspor’un yapacağı Galatasaray, Beşiktaş maçlarında gerisi hikaye…
Bir cümle de Veysel Sarı için etmeden olmaz. Karşılaşma bittiğinde twitter’da birinci sıradan TT olmuştu. Galatasaray Yasin ile onun kanadını adeta yol geçen hanına çevirmişti. İki gol de Yasin’in taşıdığı toplarla onun savunduğu kanattan geldi. Şimdi kendisine sormalı bence “Ben neden Galatasaray’da tutunamadım!..”
—————————————-
Kadıköy’de derbi pazarı
Fenerbahçe sezonun ikinci yarısındaki son derbisine çıkıyor.
Lig’de Galatasaray, maç fazlasıyla sahip olduğu 55 puanla lider. Beşiktaş 54 puanla ikinci, Fenerbahçe ise 50 puanla üçüncü… Beşiktaş, kazanması halinde güçlü rakibi ile arasındaki puan farkını 7’ye çıkartacak ve 57 puana ulaşarak liderliği geri alacak. Bu şampiyonluk yolunda büyük avantaj demek.
Perşembe günü Club Brugge karşısında 60 dakika çok iyi mücadele eden ama son yarım saatte bambaşka bir kimliğe bürünen Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Slaven Biliç aynı hatalarını tekrarlamayacaktır. Hatta Club Brugge karşısında alınan yenilginin Beşiktaş’ı ekstra motive edeceğini düşünüyorum. Zaten mücadele gücü yüksek bir takım olan Beşiktaş, işler iyi gittiğinde farklı skorlar alabiliyor. Kaleci Tolga için kötü geçen Brugge maçı sonrası Fenerbahçe maçı taraftarıyla tekrar barışma maçı olacak. Defans dörtlüsü Opare, Ersan, Necip ve Motta Beşiktaş’ın en çok zorlanacak bölümü olacaktır. Orta sahada Atiba ve Sosa oynarsa defansın işi bir nebze kolaylaşır. Sağda Töre, solda Olcay Lig’in en iyi kanat oyuncularına karşı mücadele edecekler. Demba Ba ise son haftalarda oldukça etkisiz kaldı ama Senegalli oyuncunun taraftarının gözünde kredisi oldukça yüksek.
Fenerbahçe’de de durum farklı değil… Geçen hafta Gençlerbirliği karşısında kötü futboluyla birlikte üç puan bıraktı. Beşiktaş maçı da sarı-lacivertli takım için kader maçı niteliğinde. Ligin bitmesine 9 hafta kalıyor ama yenilgi halinde 7 puanlık fark oldukça yüksek. Zira Beşiktaş’ın artık tek hedefi var , o da Süper Lig. İsmail Kartal bu maçta mutlaka bir rotasyona gidecektir. Artık Emenike’ye sabır kalmadı. Bu maçta da Emenikeli bir kadro ile çıkmak İsmail Kartal için kabus olabilir. Solda Alper, ileri uçta da Sow ile başlamalı. Orta sahada ise Fenerbahçe’nin en kaliteli ve asla yedek kulübesinde oturmaması gereken ismi Meireles. Mutlaka ilk 11’de yer bulmalı… Zira top Meireles’e her geldiğinde, taraftarın içine bir rahatlık geliyor çünkü topu onun kadar olumlu kullanan bir oyuncusu yok Fenerbahçe’nin.
Pazar günü havanın güzel olması bekleniyor, İstanbul’da umarım güzel hava ile birlikte Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde de olduğu gibi mücadeleci, bol pozisyonlu, kavgasız-gürültüsüz ve centilmence bir maç izleriz.
İki tribünün kapalı olması ise derbinin en tatsız tarafı. Umarım takımlarının böyle bir derbide yalnız kalmasına sebep olanlar, biraz olsun “Biz ne yaptık?” derler!..