Prandelli döneminde yeterince şans bulamadığı Galatasaray’dan, devre arasında gönderilme noktasına gelen Yasin Öztekin, Hamza hocaya kalmak için ısrar etmiş ve takımda bu şekilde kalmıştı. İkinci yarıda ise bambaşka bir Yasin ortaya çıktı. Tecrübeli futbolcu, önce kupa maçlarında kendini gösterdi, ardından 11’in vazgeçilmezi haline geldi. Hem attığı kritik goller hem de yaptığı müthiş asistlerle Galatasaray’ın şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan Yasin, sezonun hikayesini FANATİK okurları için anlattı:
‘Kafam rahatlayınca…’
“Gençlerbirliği’nden Trabzon’a gittim. Orada işler istediğim gibi gitmedi. Bir de sözleşmemde sıkıntı vardı ve ayrılmak zorundaydım. Erciyesspor benim için doğru bir tercihti. Çünkü kafam rahat olduğunda yeniden büyük takıma gidebilecek bir performans sergileyeceğimi biliyordum, öyle de oldu.”
‘500 bin Euro verdim’
“Tabii Galatasaray’a gelişim sanıldığı gibi kolay olmadı. Kendi cebimden tam 500 bin Euro verdim Erciyesspor’a. Bu çok önemliydi. Yoksa transferim gerçekleşemeyecekti. Galatasaray’ın futbolcusu olmak için senelik paramın yarısını verdim. Dolayısıyla hiçbir şey kolay değildi.”
‘Herkes onu ister’
“İbrahimovic gibi bir dünya yıldızıyla her futbolcu oynamak ister. Eğer gelirse asistlerimle beslerim onu. Hayırlısı olsun, ne diyelim.”
‘Prandelli inanmadı’
“Ben kendime her zaman inandım. Ama inanmayanlar da oldu, güvenmeyenler de. Zamanında bana güvenmeyenler şimdi nasıl hata yaptıklarını biliyorlar. Sezonun ilk yarısında Prandelli oynatmadı beni. Demek ki inanmıyordu, güvenmiyordu ki fazla şans vermedi. Sadece bana değil, birçok oyuncuya vermedi. Ama ben hiçbir zaman küsmedim. Kafamı eğmedim, çünkü bir gün her şeyin benim istediğim gibi olacağını biliyordum.”
‘Televizyonda gördüm’
“Kiralama işine gelirsek, Karabükspor’la benden habersiz anlaşmışlar. Bana sormadan böyle bir karar almışlar. Evde otururken televizyondan öğrendim bunu. Sonra hemen hocanın yanında aldım soluğu ve kesinlikle gitmek istemediğimi söyledim, zaten hoca da bana, ‘Ben de seni göndermek istemiyorum’ dedi. Ben başkasına benzemem. Hemen pes edip gitmem. Herkese bir gün gerçek Yasin’i göstereceğimi biliyordum ve Allah’a şükür gösterdim. Kimin ne olduğunu bana inanmayanlara, güvenmeyenlere gösterdim. Beni göndereceklerdi ama Allah büyük işte. Yürekten çalışana, inanana hak ettiğini verir böyle.”
‘Daha araba alamadım’
“Mesela araba… Hâlâ arabam yok. Zaten evim tesislerimize yakın ama bu senenin böyle olması gerekiyordu. Ödemelerim vardı. Galatasaray da düzenli para vermiyordu, geç veriyordu. Ama ben bu konuyu da hiçbir zaman sorun yapmadım. Ağzımı bile açmadım, isyan etmedim. Arabamın olmaması çok da önemli değil, bunlar ufak tefek şeyler. Sağlık olsun yeter.”
‘2015 muhteşem bir yıl oldu’
“2015 yılında bir çocuğum oldu. Galatasaray’a transfer oldum. Şampiyonluk yaşadım. Milli Takım’a seçildim. Benim için muhteşem bir yıldı.”
‘Adımı duymak gurur verdi’
“Türk Milli Takımı’nın formasını giymeyi bırakın, kadroda adımın olması bile inanılmaz güzel bir duygu (bunu söylerken gözleri doldu). Fatih hocama beni tercih ettiği için sonsuz teşekkür ederim. Umarım bana inananları, güvenenleri mahçup etmem. Galatasaray’ın şampiyonluğu için elimden geleni yaptım. Şimdi sıra milli takımda. Eğer fırsat bulursam her şeyimi ortaya koymaya hazırım.”
‘Son kutlama denizde olur’
“Şampiyon olduk. Günlerdir kutlamalar yapıyoruz. Büyük coşku içindeyiz. Her türlü kutlama yaptık. Açıkçası sadece denizde yapmak kaldı. Onu da Bursa’dan dönüşte feribotta yapmak isteriz. Son bir maçımız kaldı. Onu da kazanıp, sezonu Galatasaray’a yakışır biçimde bitirmek en büyük amacımız.”
‘Şampiyonluk çok hızlıydı’
“Hazır olursan güçlü olursun her konuda. Ben iyi zamanda da, kötü zamanda da kendime güvendim ve eşimden, ailemden çok destek aldım, ayrıca menacerimden de. Hepsi her zaman yanımda oldular. Böylesine hızlı şampiyonluk yaşayacağımı bilmiyordum. Bunu yaşamak lazım, anlatılmaz. Gurur verici. Allah’a şükürler olsun. Allah’ın sevdiği kuluyum. Hiçbir zaman kötü düşünmedim, kötülük yapmadım. Hep inandım, çalıştım ve bugünlere geldim.”
‘Hocaya saygısızlık yapmam’
Oyundan çıkarken hocanın elini sıkmama modasını da değerlendiren Yasin, “Saha içinde hiçbir futbolcu oyundan çıkmak istemez. Ama ben öyle olamam, kimseye saygısızlık yapamam” diye konuştu
-Erken oyundan alındığın maçlar oldu ama sen hocaya hiç tepki göstermedin. Burak ve Emre ise yakın zamanda bu yüzden hocayla sorun yaşadı ve tepki çekti. Neler söylersin bu konuda?
“Saha içinde oynayan hiçbir futbolcu oyundan çıkmak istemez. Ama ben öyle olamam işte. Kimseye saygısızlık yapmam damarıma basılmadığı sürece. Hocanın kararlarına saygı duymak lazım. Oynatır, oynatmaz. Saygı duyuyorum Hamza hocama. Seviyorum da gerçekten. Çok dürüst bir hoca. Saygılı ve sevgili. İnsana değer veriyor ve bunu gösteriyor. Ve bence bu sene Galatasaray’ın adına sezonun olayı Hamza Hamzaoğlu’nun takımın başına geçmesi oldu. Benim için de aynı şekilde. Her şey onun gelişiyle değişti. Bana güvendi ve ben de güvenini boşa çıkarmamak için elimden geleni yaptım.” (fanatik)