Federasyona yönetici olmak…
“Turkcell futbolu şahlandıracak” başlığını Milliyet Gazetesi’nde okuyunca haber formatında hazırlanmış bir ilan zannettim. Değilmiş. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimlerinde Milliyet Gazetesi sahibi Demirören Ailesi’nden Yıldırım Demirören’in listesine Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu girmiş. Futbolu şahlandırma meselesi buymuş…
Hiç kuşkusuz Turkcell gibi firmaların Türk futboluna ve sporuna katkıları yadsınamaz. Son zamanlarda futboldaki yozlaşmadan onlar da rahatsızdı ve sponsorluklarını geri çeken firmalar arasındaydılar. Ancak Terzioğlu’nun TFF yönetimine şirketi adına girmesinin (çünkü gazeteye yaptığı açıklamada şirketi adına yönetime girdiğini söylüyor) sermaye piyasası ruhuna aykırı bir durum olduğu kanısındayım. Yeni yönetimin önündeki en büyük iş, futbol yayın ihalesini hazırlamak olacak. (Eğer futbol kulüpleri planlandığı gibi canlı yayın ihalesini düzenleyecek bir şirket kurmazlar ise…)
Düşünün, o ihaleye Digiturk de ilgi duyacaktır. O duymasa, Turkcell’e ait internet ve dijital alanda yayın platformu da oluşturan Superonline bu ihalede yer almak isteyecektir. Yayın ihale şartnamesini yeni yönetim hazırlayacak. İhaleye de yönetimde olan bir yöneticinin şirketi katılacak… Bu size normal geliyor mu? Bana gelmiyor… Üstelik federasyonun ticari işlerini, kurulması planlanan Süper AŞ yönetse bile düzenleyici ve denetleyici kurum yine federasyon olacak. Böyle bir yapıda hem ihaleye çıkan, hem ihaleye katılan tarafında olmak Turkcell gibi bir kuruma itibardan daha çok spekülasyon getirir. İyi niyetle planlanan bir işin yüze göze bulaşması pek sık rastladığımız durumdur. Şunu söylemiyorum: Turkcell, yayın ihalesini almak için plan yapıyor. Belli ki federasyon yönetimi güçlendirilmek istenmiş. Söylemek istediğim basit: Yarın kendinizi hiç istemediğiniz bir tartışmanın içinde bulabilirsiniz.
YAVUZ SEMERCİ- HABERTÜRK