Sistemi terbiye amaçlı yabancı hakem gelsin!
Türk futbolu hak ettiği yerde mi? Sanırım bu kalitesizlik hepimizin eseri. Evet hak ettiğimiz yerdeyiz. Her hafta maçların naklen yayıncısı Lig TV’de aynı yorumları dinliyorum: Böyle saha olur mu? Böyle zeminde maç mı yapılır?
Kulüpler rüyalarında göremeyecekleri paralara kavuştu. Devlet neredeyse her takıma ya stat yaptı ya da destek verdi. Otorite kurum Futbol Federasyonu para içinde yüzüyor. Yıllardır takip ederim. Reklam, sponsorluk, forma, bilet satışları dışında her yıl kulüplere aktarılan (maç naklen yayınları için) paranın tutarı 415 milyon dolar. Bu miktarın yüzde 45’i takımların performansına göre dağıtılıyor. Maç kazanan takımın kasasına o hafta 1.4 milyon TL’ye yakın para giriyor.
Pek çok kişi bilmez, eskiden naklen yayın gelirlerinin yüzde 50’si otomatik olarak 4 takıma (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor) verilirdi. Geriye kalan para, katılım payı falan diğerlerine dağıtılırdı. Bu sistemin değişmesi, 4 büyüklere otomatik olarak giden paranın engellenmesi ve performansa göre gelir dağılımı yapılması gerektiğine dair aylarca kampanya yürüttüm. Amaç belliydi. Başarılı olan diğerlerinden fazla kazanmalıydı. Rekabet artacaktı. Kısmen de olsa futbola renk geldi.
Ancak pek çok takım (bunlardan birisi bu gazetenin sahibi olduğu gruba ait Kasımpaşa) hakem hataları yüzünden puan kayıplarına, başka bir deyişle para kaybına uğradıklarını söylüyor. Çok haksız değiller. Hakem hataları da diğer hatalar gibi futbolun içinde ve futbolu güzelleştiriyor. Ama hakemlerinizin mesleki kalitesinden şüphe duymuyorsanız, olmayan penaltıları veren, olmayan kırmızı kartları çıkaran, maçın sonucuna en hafif deyimiyle beceriksizlikten etki eden hakemler yanlış karar vermiyor, para dağılımını kafalarına göre dizayn ediyorlar demektir.
Bence hakemleri eğitemiyorsak performans gelirlerini düşürelim. Katılım payını (naklen yayın gelirinin yüzde 35’i) yükseltelim. Yok performansa dayalı gelirler bu seviyede kalacaksa, o zaman hakemlere çekidüzen verin. Gerekirse bir süreliğine yabancı hakem opsiyonunu masaya koyun. Et fiyatı arttığında, terbiye amaçlı ithalata başvurmuyor muyuz? Bence aynı yöntemin hakemler için de gündeme gelmesinde fayda var.
HAKEM ZARARI TAZMİN FONU KURULSUN
Hadi bir önerim daha var. Madem bariz hakem hatalarıyla kulüpler gelir kaybı yaşıyor ve mali bünyeleri zarar görüyor, o zaman tıpkı sermaye piyasalarında nasıl “yatırımcı tazmin fonu” var, futbolda da benzer bir yapı kurulsun. Hakem hatalarından puan ve para kaybedenler başvursun, bağımsız bir üst kurul kararları incelesin, eğer hakemlerin hatalı kararları nedeniyle bir mağduriyet söz konusu ise bu kaybın oluşturulacak fondan karşılanmasını sağlasın. Adı da “Hakem Zararı Tazmin Fonu” olsun.
Bu fon parayı da Türkiye Futbol Federasyonu’ndan alsın. TFF’nin geliri var. Yayın gelirlerinin yüzde 12’si TFF kasasına giriyor. Az da değil, bir yılda yayından 150 milyon lira kaynak sağlıyor. Üstelik başka gelirleri de var. Böyle olunca TFF de gelirlerinin azalmasını istemiyorsa hakemleri daha iyi inceler. Hakemler de bilir ki her hatanın maddi bir karşılığı var. Daha dikkatli maç yönetir. Eksik bilgisi varsa tamamlar.
ZAM YOK AMA FİYAT YÜKSELDİ!
Ekmek fiyatlarındaki değişiklik “Zam yapılmadı, fiyat yükseldi’’ diye yansıyınca millet dalga geçmeye başladı. “Ne demek zam yapılmadı?” şeklinde. Valla bu başlığı atan gazeteci arkadaşı tebrik ediyorum. Durum aynen böyle…
Çünkü ekmekte bir tavan fiyat uygulaması var. 1 kilo ekmekte en fazla satış fiyatı 5 lira oluyormuş. 250 gramı 1.25 TL olması gerekirken pek çok fırın fiyatı 1 TL’de tutmuş. Şimdi ağırlıklı olarak rakamı tavan fiyatına yükseltmiş. Vatandaş için bu değişiklik zam anlamına geliyor. Fırın sahipleri ise şöyle itiraz ediyor: “Zam kararı almadık, maliyetlerimizi hesaplayarak tavan fiyata yükseldik.’’ Konu böyle karışık olunca başlık da tam yerine oturmuş. Benim itirazım, ne oldu da maliyetler yüzde 25 oranında yükseldi? Bir bilen var mı?
YAVUZ SEMERCİ- HT