Teknik direktör Yılmaz Vural, futbolun gündemini değerlendirdi. Radyospor’da birbirinden flaş açıklamalara imza atan Vural, ”Türkiye’de antrenörlük mesleği bitmiştir. Başkanlar çıksın kendileri takımı yönetsin” dedi. Yılmaz Vural yeniden bir takım çalıştıracak mı? Yabancı futbolcu kuralı için ne düşünüyor? Galatasaray, Real Madrid’e neden bu kadar farklı kaybetti? Kaotik ortamda sorumlular ona göre kim ya da kimler? İşte bu sorular ve çok daha fazla soruya deneyimli teknik adam Yılmaz Vural yanıt verdi.
Radyospor’da Spor Kazanı programında Özgür Sancar’ın canlı yayında sorularını yanıtlayan Yılmaz Vural’ın açıklamaları şu şekilde:
Yılmaz Vural: “Kendi çıkarlarımız Türk futbolunun önüne geçiyor”
Kimse alınmasın ama Ziraat Türkiye Kupası’nda başından elenen takımlar oluyor. Farklı kadrolarla sahaya çıkıyorlar ve ona göre pozisyon alıyorlar. Lafa gelince herkes milliyetçi ama uygulamaya gelince, kendi çıkarlarımız Türk futbolunun önüne geçiyor. Beşiktaş’ta sakat futbolcular vardı. Ligde bir pozisyon yakalamak istiyor. Abdullah Avcı’ya geçmiş olsun diyorum. Allah şifa versin. Beşiktaş’ın ligdeki Denizlispor maçı çok önemli. Genç oyuncuları elbette görmek güzel. Normal şartlarda Beşiktaş, Braga’yı yenmeli.
Yılmaz Vural: “Galatasaray maçını izlerken abandone olan boksöre döndüm, ezildim”
Trabzonspor’da da sakat oyuncular vardı. Mecburiyetten böyle bir kadro çıkardılar. Madem böyle oyuncularımız var gençlere şans verelim diye düşünmüş olabilirler. Bir yerde Türk futbolunun şanssızlığı bu kötü performanslar. Galatasaray da bizi çok üzdü. Galatasaray maçında ezildim resmen. Abandone olmuş boksöre döndüm. Galatasaray’ı bu kadar aciz görmemiştim. Çok üzüldüm.
Yılmaz Vural: “Terim’in elinden gelse tüm kadroyu gönderir”
Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Vural, ”Galatasaray’da Avrupa deneyimine sahip oyuncular vardı. Böyle deneyimi olan oyuncular belli bir yaştan sonra demek ki bu yarışın içinde olamıyor. Böyle pahalı bir deneyimimiz var. Fatih Terim’in hislerini anlıyorum. Elinden gelse tüm kadroyu gönderir. Terim’in yerinde olsam Adem’i Ömer’i, Şener’i kullanırım. Belhanda’ya 1000 tane şans verildi. Onu korumaya çalışıyor. Takdir ediyorum. Ama sahada bu düşünceye olumlu cevap gelmiyor” dedi.
Yılmaz Vural: “Terim yerine Avcı olsaydı görevden ayrılmıştı”
Fatih Terim de özeleştiri yapmalı. Terim olmasa ve başka bir hoca olsa yerden yere vurulmuştu. Elbette Terim ile ilgili konuşurken biraz daha temkinli konuşuyor herkes. Yaptıklarına saygı duyuluyor. Tabi ki bu başarısızlığın nedenlerinden biri de Terim’dir. Başarıda varsa başarısızlıkta da hocalar olur. Terim, bu başarısızlıkta hiçbir katkısı yokmuş gibi davranıyor. Başka birisi olsa onun pozisyonunda farklı olur. Abdullah Avcı olsaydı o koltukta istifa etmişti. Fatih Terim’e karşı öyle bir tolerans, yaklaşım var.
Yılmaz Vural: “Terim kaç oyuncu yollayabilir? Bu durumda gidecek kendisi olur”
Ne bizim bildiğimiz Fatih Hoca, ne de bizim bildiğimiz bir Galatasaray vardı. Terim’in enerjisi de yoktu. Nasıl olsun ki? 15 dakika içinde 3-0 oldu. 3-0 bilse olsa maçı çevirmek adına enerji sergileyen bir hoca olurdu. Devre arasında kaç oyuncuyu gönderebilirsiniz? Gidecek kişi siz olursunuz. Teknik direktörün kaderi budur.
Yılmaz Vural: “Ligde bu kadar yabancı futbolcu varken, yerli hoca olmasın”
Galatasaray kadrosu Türkiye Ligi’nin üstünde bir kadro değil. Öyleyse çıksın oynasınlar. Ayağından biri mi tutuyor oyuncuları? Oyuncuların geçmişine saygı duyulup getirilmiş. Fakat; şu anki durumlarına saygı duyuluyor mu? Öyle bir durum var mı? Yok. Ligde 1 tane yabancı hoca var. Bana sorarsanız böyle bir durumda Türk hoca olmaması lazım. Türk oyuncular varken yabancı, yabancı oyuncular varken Türk hoca çalışıyor. Hocalar yabancı dil bilmiyor. Kimi neyle motive edeceksiniz? Mesleki anlamda ancak motive edersiniz. Fransa’dan gelmiş uluslararası hocalar görmüş futbolcuya ne anlatacağınız önemli. Türk antrenörler iflas etti. Farkında değiliz.
Yılmaz Vural: ”Futbolcular kuzu gibiler, hiçbir şeye itiraz etmiyorlar”
Türk futbolunun kural koyucuları büyük hata yapıyor. Bu kadar yabancı oyuncunun olduğu ortamda yerli hocalar var. Kendi kendimizin sonunu getirdik. Yabancı hoca da getirin. İroni yapıyorum tabi. Antrenör sessiz kalıyor, oyuncu sessiz kalıyor. Yanıma oyuncular geliyor, gazetecilere söylemediklerini anlatıyorlar. Sizler bunlara müsaade ediyorsunuz diyorum. Herkesin bir derdi var. Futbolcular da çıkıp itiraz ediyor mu? Kuzu gibiler. Futbolcular Derneği de yabancı hocaya karşı değil. Herkesin yaptığı yanlışlar yumak oldu ve bu noktaya geldi. Herkesin kabahati var.
Yılmaz Vural: ”Sınırı kaldırın, mantığı geliştirin”
Sınırı kaldırın kardeşim. Sınırlarla bu iş olmuyor. Mantığı geliştirin. Altyapıdan oyuncu çıkarmak için kulüpleri teşvik edin. Bu sayılar neyi ifade ediyor? Kulüpleri altyapıya eğilmek için zorlayın, mecbur kılın. Antrenör eğitimini mecbur kılın. Bu işi yapan kulüplere de destek verin. Kulüp hep kendi menfaatine bakıyor. Altyapı fonunda bir para vardı. Bu paralar kalktı diye herkes şikayet ediyor. Ama şikayet etmesine karşın gerçekleri anlatmıyor. Susarsanız bir gün size de sıra gelir. Taraftar her şeyi kavrıyor. Futbolda neler olduğunu herkes görüyor. Çözüm üretecek arkadaşlar sorunlular.
Yılmaz Vural: ”2050 yılında da Türk futbolunda değişme olmaz”
Türk futbolunun da bir teknokratları var. Türk futbolunda bunu kim yapıyor? Nihat Özdemir konuyu bilmez ki. Birilerine danışır. Orada bir Hamit Altıntop, Oğuz Çetin, Tolunay Kafkas var. Anlatmıyorlar mı hiçbir şey? Eski tas, eski hamam. Beni bir televizyon programına davet ettiler. 2050 yılında da işin Türkiye’de farklı olmayacağını söyledim. 1986’da anlattığım şeyleri bugün de anlatıyorum. Türk futbolu değişmiyor. Daha da kötüye gidiyor. 2 gündür sinirim bozuk. İnsanları kimse aptal yerine koymasın. Herkes neyin ne olduğunu görüyor. Türk futbolunu bu duruma düşürmeye ne hakları var?
Yılmaz Vural: “Kayıplar bize bir şey öğretmiyor”
Milli Takım kazandı. Tamam. Ama Türk futbolu bu mantıkla öne çıkamaz. Bu mantıkla olmaz. Halkın yüzünü güldüremeyeceğiz. Statların yenilenmesine, maddi imkanların artmasına karşın çözülmüyor. Hiç mi kimse kendini sorgulamıyor. Bütün takımlardan rica ediyorum. Galatasaray ile ilgili espriler yapılıyor. Böyle şey olur mu? Herkes utanmalı. Bir takım tutmak farklı bir duygu. Takım tutanlar, Galatasaray ile alay ediyor. Futbol farklı bir şey. Üzücü durumlar var. Alınan bir galibiyet 80 milyonu etkiliyor. İnşallah bu kayıplar bize bir şeyler öğretir. Ama öğretmiyor. Kendi kendimizi kandırıyoruz. Çocuk muyuz Allah aşkına?
Yılmaz Vural : “Antrenörlük mesleği bitmiştir, başkanlar çıkıp takımı yönetsin”
Çalışalım istiyoruz tabi ki. Ben bu işi raconuyla yapıyorum. Antrenörlük mesleği bitmiştir. Yöneticiler her şeyi idare etmek istiyor. Teknik direktörlüğü kaldırın. Antrenörsüz çıkan takımlar da maç kazanabiliyor. Başkanlar çıkıp yönetsin. Her şeye karışıyorlar. Alsınlar yönetsinler. Bu meslek önceden saygın bir meslekti. Yöneticiler antrenöre saygı gösterir ceket iliklerdi. Şimdi tersine döndü. Oyuncu falan gelişmez. Oyuncular da salak değil. Otorite olmazsa kimseyi geliştiremezsiniz.
Yılmaz Vural: “Fatih Terim, İmparator olduysa kimsenin kritik etmeye hakkı yok diye bakılıyor”
10 senedir sezon başında iş bulamıyorum. Çünkü 10 sayfa şart koyuyorum kimseye müdahale ettirmiyorum. Trabzonspor’da mesela beni başarılıyken niye yolladılar kimse konuşmuyor. Olmaz kardeşim, düzelmez bu işler böyle. Anlattıklarım kimsenin işine gelmiyor. Mesela; Fatih Terim, İmparator olduysa kimsenin kritik etmeye hakkı yok. Öyle bakılıyor. Ama dün bitti kardeşim. Bugüne bakacaksın.