Usta gazeteci Burak Ersemiz, şike sürecinde gözaltına alınan ve rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Aziz Yıldırım‘ın öyküsünü yıllar sonra kaleme aldı:
Yüzlerce fetöcü polisin arasında Aziz Yıldırım’ı nasıl görüntüledim…
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, son günlerde Mehmet Ali Aydınlar ile yaptığı anlaşma nedeniyle yine mercek altında. İşte bu olay nedeni ile cezaevi öncesi Haseki Kardiyoloji Hastanesi’ne kaldırılan Aziz Yıldırım’ı hastane koridorunda nasıl görüntülediğimi yazmak istedim. Haseki Kardiyoloji Enstitüsü çevresi onlarca gazeteci arkadaşımla doluydu. Gerek hastane dışında gerekse içinde fetocu polisler kimseye göz açtırmıyordu. Allahtan polis muhabirliği yaptığım süre içinde fetocu hiç kimse ile samimi olmamıştım. Allah beni korumuştu. Adam gibi Atatürk’e ve polis yeminine bağlı polisleri tanımıştım. Bu nedenle hastanede görevli hiçbir müdür ve amir benim eşgalimi çok iyi tanımıyordu. Aziz Yıldırım’ın hastaneye getirilişinden belki de yarım saat sonra hastanenin içine açık bırakılan bir camdan sızmayı başarmıştım. Kendim de kalp ameliyatı olmamdan dolayı kalp ve damar hastalıkları hakkında bilgim birazcıkta olsa vardır. Bu nedenle Aziz Yıldırım’ın odasının bulunduğu katta ki kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin önünde diğer hasta refakatçileri ile birlikte beklemeye başladım. Zaman zaman hasta yakınlarıyla bazende nöbetçi polisler İle sohbet ediyorduk. Yoğun bakımda aort kapağından yeni ameliyat olan babamın yattığını ileri sürerek hastam hakkında bilgiler veriyor diğer refakatçilerle kalp hastalıkları konusunda bir çok mevzuda sohbet ediyordum. Bu bekleyişim yaklaşık 16 saat sürdü. Olası bir durumda aziz Yıldırım’ı nasıl görüntüleyebilirceğimi planladım hasta refakatçi kartımı kaybettiğimi belirterek bir hasta refakatçisinden kartını ödünç aldım. Zaten 16 saattir onlarla birlikte olduğum için şüphelenmediler. Yakında bulunan bir kırtasiye gidip 5 paket çocuklar için satılan beyaz oyun hamurundan aldım ve hastaneye geri döndüm. Bir süre bekledikten sonra koridorda hareketliliği fark ettim yanımda polis telsizi de vardı ve kısa kanaldan “malum şahsın anjiyo için ameliyathaneye gideceğini koridorların boşaltılması gerektiği ” talimatını duydum. Bunun üzerine onlardan önce harekete geçerek telefonumu aranmaya kapalı duruma getirerek sadece kamerasını açarak oyun hamuruyla kapladım. Kamera bölümünde hamura küçük bir delik açtıktan sonra telefonumu Aziz Yıldırım’ın getirileceği koridorun sonundaki duvara hamurla yapıştırdım. Oyun hamuru duvarla aynı renk olsun diye önceden duvara defalarca yapıştırıp renklerini eşitlemiştim. Fark edilmesi imkansızdı ve orada bulunan bir temizlik malzeme arabasınıda yanına çektikten sonra küçük kameramı da Çalı süpürgesinin arasına gizledim. Her ikiside kayıttaydı bu nedenle iki görüntü vardır birisi üstü açı diğeri alt açı.
Bu hazırlığımı yaptıktan yaklaşık 5 dakika sonra polisler tüm katta bulunanları personel dahil bir alt kata indirdiler. Yaklaşık 15 dakika alt katta bekledik. Refakatçileri ve beni yukarı aldıklarında her iki kamerayı hızlı bir şekilde cebime atıp hastaneden çıktım. Büyük bir heyecanla hastane yakınındaki bir kafede görüntüleri izledim mükemmeldi hemen laptopu açarak görüntüleri yolladım. Ve tekrar refakatçilerin yanında yerimi aldım netice itibariyle haber bülteninin yayınlanmasına birkaç saat vardı. Farklı bir görüntü daha elde edebilirdim. Yukarı çıktığımda dışarda geçirdiğim süre içerisinde Yıldırım’ın tekrar odasına alındığını fark ettim.. Refakatçilere ayrılan tuvaletin temizlenmesi sırasında mecburen refakatçileri Yıldırım’ın odasını geçtikten sonra ki bölümde bulunan bir tuvalete yönlendiriyorlardı. Bende bu tuvaleti kullandıktan sonra dönerken üç nöbetçi polisin iki hemşire ile geyik yapmasından yararlanarak yine görüntü aldım.. Yıldırım’ın yattığı oda kapısının üst pervazından sonrası camdı gözle görmek imkansızdı elimi yukarı kaldırıp kayıtta yavaşça camının önünden geçirdiğim kamera ile kör atış yaptım ve hastaneden birde kendi kendimin anonsunu çekerek (anons özçekimi) çıkıp gittim. Bu görüntüleri de izlediğimde Yıldırım’ın anjiyo sonrası yatakta yatmak yerine koltukta oturduğunu bir polis memurunun da yarı yatar vaziyette onun yatağında gazete okuduğunu görüntülediğimi anladım.
Ve sonra o gün ameliyata giderken çektiğim görüntüler yayınlandı ertesi gün ise hastanede kuş uçmasını bırakın karınca gezemiyordu. Ertesi gün de son çektiğim görüntüler yayınlanınca sanırım bir çok polise ve hastane görevlisine soruşturma açıldı ne yazıkki bir çok meslektaşım benim yüzümden fırça yedi. Hatta içerden bazı polislerin bu görüntüyü çekip bana verdiğini bile iddia edenler oldu neyse bu işi bu şekilde becermiştim ve buyrun tekrar izleyelim o Aziz Yıldırım görüntülerini.
Bu arada duruşmayı izlerken de gizli çekim yaptım onu sonra anlatırım…